Hypothesis that has not been pursued
Sorunu sor hemen cevaplansın.
hypothesis that has not been pursued teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- lead
- {f} öncülük etmek
- lead
- {i} örnek
Örnek olarak liderlik etmeliyiz.
-We should lead by example.
- lead
- {i} kurşun levha
- lead
- {f} yönetmek
- lead
- {i} önde olma
- lead
- öncülük
Farklı deneyimler farklı seçeneklere öncülük eder.
-Different experiences lead to different choices.
Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı.
-The group hired a guide to lead the hike.
- lead
- tasma kayışı
- lead
- götürmek
- lead
- kalem kurşunu
- lead
- ara kablosu
- lead
- idare etmek
- lead
- ikna etmek
- lead
- (Mühendislik) kurşun
Bu kurşun kadar ağır.
-This is as heavy as lead.
İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
-It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
- lead
- yol göster(mek)
- lead
- İpucu
A lead from an informer enabled the police to make several arrests.
Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti.
-The police and the FBI pursued several leads.
Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok.
-The police still have no leads.
- lead
- {i} (versatil kalem için) uç, min
- lead
- {i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
- lead
- (sıfat) kurşundan yapılmış
- lead
- (Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
- lead
- (fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
İlgili Terimler
hypothesis that has not been pursued teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- lead
Örnek Cümle:
The investigation stalled when all leads turned out to be dead ends.
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.